Pek çok hastalık aşı sayesinde tarihe karıştı, birçoğunun görülme oranı da oldukça azaldı. Bebeklikten, hamileliğe, seyahat öncesinden 65 yaş üzerine kadar pek çok dönemde önemli olan aşılar, sağlığın korunmasının en önemli anahtarlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle çocukluk dönemi aşılarının eksiksiz olarak yapılması ömür boyu koruyucu etkide bulunarak bireyi hastalıklardan uzak tutuyor.
AŞI TAKVİMİNE UYUM SAĞLANMALI
Dünya Sağlık Örgütü’nün, 20. yüzyılın en önemli ‘sağlık zaferi’ olarak tanımladığı aşılama sayesinde her yıl tahminen 3 milyonun üzerinde çocuğun hayatının kurtulmaktadır. Aşılama, hastalıktan korunmanın en etkili, en güvenilir, en ucuz ve en kolay yöntemidir. Aşılama sayesinde sadece bireyler değil tüm toplum korunmaktadır.
Aşı, enfeksiyon hastalıklarına karşı vücudu koruyarak bağışıklık sistemine yardımcı olmaktadır. İnsan vücuduna aktif bağışıklık sağlamak için kişiye, enfeksiyon etkeninin antijeni verilir ve vücut antikor yapımı için uyarılır. Aktif bağışıklık sağlayan aşıda, gücü azaltılmış canlı organizmalar, ölü yahut etkisiz hale getirilmiş organizmalar ya da arıtılmış bakteri ürünleri kullanılmaktadır.
Aşılar tek veya karma aşı olarak uygulanabilir. Tek doz olarak verildiğinde ömür boyu koruyuculuk sağlayan aşılar olduğu gibi, bazı aşıların tekrarı gerekebilir. Ancak hangi aşı türü olursa olsun bir aşının koruyucu etki gösterebilmesi için uygun yaşlarda ve uygun belirlenen zaman aralıklarında yaptırılması önemlidir. En üst seviyede koruma için sağlık otoritelerinin önermiş olduğu’Aşı Takvimi’ne uymak gerekir. Hepatit B, verem, difteri, tetanos, boğmaca, çocuk felci, menenjit, kızamık, kabakulak, kızamıkçık, suçiçeği, hepatit A hastalıkları ile bu hastalıklara bağlı ölüm ve sakatlıkları engelleyebilmek için ebeveynlerin bebeklerini doğdukları ilk aylardan itibaren aşı takvimine uygun olarak zamanında aşılatmaya başlamaları şarttır.
İLK 6 AY ÇOK ÖNEMLİ
Bebeklik süreci, insanoğlunun hastalıklara karşı en savunmasız olduğu dönemidir. Çünkü bağışıklık sistemi henüz yeterince gelişmemiştir. Dışardan gelecek tüm mikroplara ve tabii ki hastalıklara karşı açıktır. Bu nedenle hamilelik döneminde anneden bebeğe geçen, ‘antikor’ denen koruyucu maddeler, özellikle ilk 6 ayda çok önemlidir. Bebeği pek çok çocukluk çağı hastalığına karşı korur. Anne sütü ile bağışıklık sistemi devamlı desteklenir. Böylece ilk aylarda bir koruyucu duvar oluşur. Ancak bebek büyüdükçe, bu koruyucu duvar ömrünü tamamlayarak gittikçe zayıflar. Bu esnada artık bebeğin kendi bağışıklık sistemi gelişmeye başlar, aktif olarak kendini savunmaya çalışır.
HEM ÇOCUKLARI HEM TOPLUMU KORUMAK İÇİN ‘AŞI’ GEREKLİ
Difteri, tetanos, boğmaca, polio günümüzde sık görülmemekle birlikte özellikle süt çocukluğu döneminde ciddi morbidite ve mortalite yani hastalık ve hastalığa bağlı yaşam kayıpları nedenlerindendir. Son yıllarda takvimlerde aşılaması önerilen pnömokok ve Haemophilus influenzae tip B ağır solunum yolu enfeksiyonlarına, menenjite ve sepsise neden olan önemli etkenlerdendir. Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak enfeksiyonları seyrinde artan morbidite ve mortalite görülmektedir. Aşılanmış çocuklar sayesinde enfeksiyon etkenlerinin toplumda dolaşımı ve yayılımı engellenir. Özellikle aşılanmamış çocuk ve erişkinlerin ya da henüz aşılanamamış olan çocukların korunması da sağlanır. Çocukluk çağında aşılama okul öncesi ve okul yıllarında gelişebilecek epidemilerin de önüne geçmektedir. Çocukluk çağından itibaren aşılama yapmak hem çocuklarımızı hem toplumu hem de dünyayı daha sağlıklı bir hale getirmektedir.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.